Antalya Gazeteciler Cemiyeti Basın Toplantısı
Uzlaşmanın, anlaşmanın, birliğin, kardeşliğin, ittifakın ve milletleşmenin adresi Millet Martisi!
“GEÇMİŞ OLSUN ANTALYA!
Geçtiğimiz hafta aşırı yağışlar ve fırtına ile gelen tabî afet sonrası zarar gören Antalyalı ve Manavgatlı hemşehrilerimiz ile geçen ay sağnak yağmur sonrası oluşan selin vurduğu Kumluca ve Finikeli hemşehrilerimize geçmiş olsun diyorum. Allah bir daha göstermesin!
DEVLET KARA GÜN İÇİN VARDIR
Devlet kara gün için vardır! Bu kara günde iktidarı göreve davet ediyorum:
İktidar en kısa sürede vatandaşlarımızın yaralarını sarmalı, zararlarını tazmin etmelidir. Hasar gören binalar, yapılar, seralar, bağlar, bahçeler, tarlalar, tahrip olan yollar, yıkılan köprüler daha sağlam yapılmalıdır.
Bundan sonra meydana gelebilecek fırtına, sağnak yağmur ve sele karşı insan tarafından alınabilecek bütün tedbirler alınmalı ve vatandaşlarımız bir daha böyle felaketler yaşamamalıdır.TÜRKİYE’NİN BÜTÜN SORUNLARININ SEBEBİ YÖNETİM SORUNUDUR!
Seçimlere birkaç ay kaldı. Seçimler önemli. Senin geleceğin ve mutluluğun, vatanın bütünlüğü, ay yıldızlı al bayrağın dalgalanırlılığı, milletin birliği, devletin egemenliği için seçimler önemli. Çünkü seçimlerle ülkeyi yönetecek iktidar ve iktidara doğru yön vermesi gereken, iktidar yanlış yaparsa onu düzeltmesi gereken muhalefet belirleniyor.
Biz Millet Partisi olarak diyoruz ki;
Türkiye’nin sorunu, yönetilmeme sorundur! Karşılaştığımız bütün sorunların sebebi yönetim sorunudur!
Türkiye’nin yetişmiş insan kaynakları, Türkiye’nin elini kolunu bağlayan, Türkiye’nin ilerlemesini, gelişmesini engelleyen; Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bütün sorunların tere yağdan kıl çeker gibi kolayca çözmeye yeter!
Yeter ki devlet bilimle, ehliyetle, liyakatle, hukukla, adaletle, ahlakla, danışmayla, ortak akılla, hesap verebilirlikle, denetlenebilirlikle, dengeyle, eşgüdüm içinde, vasisiz - icazetsiz, egemence Gazi Meclis’ten millî irade ile yönetilsin.
Millet Partisi, icazetle, vesayetle yönetilen değil; Gazi Meclis’ten millî irade ile yönetilen bir egemen Türkiye vaat ediyor!
Büyük Türk Milleti, Türk Milleti’nin millî iradesiyle Gazi Meclis’ten yönetilen bir Türkiye’ye var mısın?
Muhteşem Türkiye’ye var mısın?
BİZİM KİŞİ BAŞINA 41 BİN DOLARIMIZ KİMİN CEBİNDE?
Bir ülkenin en önemli sermayesi insandır; yetişmiş insan, yetkin insan, kaliteli, kişilikli insan!
Seçimlere 4 ay kaldı. 14 Mayıs 2023’te sandık milletin önüne gelecek gibi gözüküyor.
Partiler şehir şehir, meydan meydan, tv tv boy gösteriyor. Her biri bir şey söylüyor. Ortalık laf kalabalığından ve birbirine sataşmaktan, hakaretamiz sözlerden geçilmiyor!
Pekî partiler birbiri ile kavga etmek, birbirine çelme takmak için mi var; yoksa ülkeyi, milleti en güzel şekilde idare etmek için mi? Bunların işi gücü kavga: ‘Tencere dibin kara.’ ‘Seninki benden kara!’ Bunların işi milleti gerip kutuplaştırarak, birbirine düşürerek oy toplamak!
Oysa bu milletin uzlaşmaya, anlaşmaya, birliğe ve kardeşliğe ihtiyacı var! Atomize olmuş insanları hürriyetine kavuşturarak kişilikli bir insan haline getirmek; sonra da iradi olarak millet halinde kaynaştıracak bir uzlaşma, anlaşma, birleşme ve kardeşleşme ile tek yumruk millet olmak! İşte Millet Partisi’nin siyaset anlayışı: Koltuk değil, makam değil; şahsiyetli insan ve millet! Onun için insanımızın sandıkta tercihi Millet Partisi olmalıdır!
Bakın, Kore savaşları daha yenidir, 1950-1953. İçimizde Kore Gazilerinden hâlâ yaşayanlar var. Savaş sonrası Kore ikiye ayrıldı. 1970’li yıllarda Güney Kore’de de Türkiye’de de kişi başına düşen milli gelir 400 dolardı. 50 yılda bugün biz çıka çıka 20 kat çıkabildik ve kişi başı milli gelirimiz 2021 için 8.000 dolar. Kore’de ise kişi başına düşen milli gelir 50 bin $. Bu korkunç fark ne demek?
Size soruyorum: Nerede bizim 41 bin dolar? Bu kişi başına eksik/ kayıp 41 bin doların hesabını büyük Türk Milleti’ne hangi iktidar verecek? Rahmetli Demirel mi, Özal mı ve 20 senedir tek başına iktidarda olan Erdoğan mı?
Veya tersten bir soru: Her birimizin cebinde olması gereken 50 bin dolar kimin cebinde? Bizi kim soyup soğan çeviriyor? Bizi kim soyduruyor? Seçim ninnileriyle bizi kim uyutuyor?
‘BOŞ LAFA DA YABANCI AKLINA DA YABANCI AŞINA DA HAYIR’ DİYORUZ
Bizim boş lafa da yabancı aklına da yabancı aşına da karnımız tok! ‘Bilinmedik aş, ya karın ağrıtır ya da baş!’ denmiştir.
Türkiye’nin çektiği sıkıntıların sebebi, taaa Osmanlı Türk Cihan İmparatorluğu’nda Kanuni’den beri aklı, bilimi, ehliyeti, liyakati, adaleti, hukuku bir tarafa atıp yabancı aklından, yabancı parasından, yabancı aşından, yabancı yardımından medet ummamızdır.
Osmanlı’nın son zamanlarında Batı’dan destekli iktidarlar moda olmuştu. İngiliz Sevenler (İngilizofili), Rusofili, Almanofili, Fransızofili paşalar (bakanlar), sadrazamlar İstanbul’da Türk aklını kovmuştu.
Bu bakanlardan biri ne yazık ki; Türk bayrağındaki ay yıldızın yanına bir de haç koyarsak Avrupalı devletler bizim Balkanlardaki varlığımızı garanti ederler diyecek kadar Batı aşkı ile körleşmişti!
Asker bir milletin askerlerini Fransa’dan, Almanya’dan getirilen komutanlar eğitiyor; silahları dışardan geliyordu.
BATISEVER (BATIOFOLİ) İKTİDARLAR OSMANLI TÜRK CİHAN İMPARATORLUĞU’NUN İDAM FERMANINI HAZIRLAYIP VE İMZALADI
Başkent İstanbul’da yani devlet yönetiminde yabancı aklı hakimdi. Yönetimde Batı’dan icazetli iktidarlar vardı.
Bunların cehaleti, ehliyetsizliği, liyakatsizliği, adam kayırıcılığı, suistimali, zalimliği, ihaneti sonucunda 24 milyon kilometre kare toprağa hükümran koskoca Osmanlı Türk Cihan İmparatorluğu yıkıldı. Bu yabancı seven foli padişahlar, sadrazamlar, bakanlar büyük Türk Milleti’nin idam fermanı olan Şark Meselesi’ne, Mondros Mütarekesi’ne ve Sevr paçavrasına ülkeyi adım adım getirdiler ve en sonunda da bu paçavraları kabul etmek zorunda kaldılar.
İcazetli, vesayetli, aciz Osmanlı yöneticilerinin Osmanlı Türk Cihan İmparatorluğu’nu getirdiği nokta, devletin yıkılması ve Anadolu’nun Yedi Düvel tarafından işgalidir!
‘MİLLETİN GELECEĞİNİ YİNE MİLLETİN AZİM VE KARARI KURTARACAKTIR’
Anadolu’yu işgal eden devletlerden biri de İtalya idi. İtalyanlar 1919’da Akdeniz’in incisi bu güzel şehrimizi, Antalya’mızı işgal ettiler. Antalya işgalci İtalyanlar tarafından çiğnemekteydi bundan 100 yıl önce!
Onların bu işgal planını, Mondros Mütarekesini ve Sevr paçavrasını Antalyalı kahramanların uyanıklığı bozdu! Antalyalı kahramanlar işgalcilere karşı hemen Antalya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurdular. Antalya ve çevresini İtalyanlara karşı teşkilatladılar. Buna kahraman kadınlarımız da Antalya Müdafaa-i Hukuk Kadın Kolları Cemiyeti’ni kurarak destek verdiler.
Bu yerel Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri Gazi Mustafa Kemal liderliğinde tek yumruk, tek ses oldular: “Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
Bu kararlılıkla büyük Türk Milleti, Antalya gibi yurdun dört yanını ve İstanbul’u düşman işgalinden temizledi.
İCAZETLİ POLİTİKACI İSTEMİYORUZ!
BOP PAÇAVRASINI DA YIRTIP ATACAĞIZ
Türk Milleti’ne idam fermanı olan Şark Meselesi’ni tanımadık!
Mondros Mütarekesini ve Sevr paçavrasını tanımadık. Hepsini terimizle, kanımızla ve canımızla yırtıp attık!
Bundan sonra da büyük Türk Milleti’nin hayrına olmayan hiçbir planı, projeyi nereden ve kimden gelirse gelsin tanımayacağız!
Ne Amerika ne Rusya ne Çin! Vesayet kabul etmiyoruz! Yabancı aklı istemiyoruz! Vasi istemiyoruz! İcazetli politikacı ve icazetli politika istemiyoruz, vesayet istemiyoruz; Gazi Meclis’ten büyük Türk Milleti’nin milli iradesiyle yönetilen egemen Türkiye istiyoruz!
Sevr’in 21. Yüzyıl versiyonu BOP veya benzeri harita paçavralarını da yırtıp atacağız.
Türkiye’nin parçalanmasına set çekeceğiz!
Ortadoğu, İslam dünyası ve Türk dünyası üzerinde emperyal güçlerin operasyon yapmasına müsaade etmeyeceğiz!
Kapitalizme de Komünizme de Faşizme de Siyonizme de Emperyalizme de ‘Hayır!’.
Sömürüye de sömürgeciliğe de hayır!
Yaşasın ‘insan hak ve hürriyetlerine dayalı hukuk devletinin teminatı Muhteşem Türkiye!’
MİLLET PARTİSİ KADROLARI TÜRKİYE’Yİ YÖNETMEYE HAZIRDIR
Millet Partisi Türkiye’yi yönetmeye hazırdır. Programı hazır, projeleri hazır ve kadrosu hazırdır!
Bir ülkenin en önemli sermayesi insandır; yetişmiş insan, yetkin insan, kaliteli, kişilikli insan, yüksek karakterli insan.
Bu sermaye Millet Partisi’nde vardır!
Millet Partisi’ne güven!
Millet Partisi ülkeyi yönetirken Türkiye’nin yetişmiş bütün insan kaynaklarını, bütün beyinlerini değerlendirecek ve Muhteşem Türkiye hedefine yönlendirecektir.
Millet Partisi, uzlaştıran, anlaştıran, birleştiren, kardeşleştiren partidir.
Doğru dürüst ittifak da Millet Partisi’yle olur, doğru dürüst iktidar da!
Millet Partisi dışında her ittifak koltuk ittifakıdır, çıkar ittifakıdır, menfaat ittifakıdır. Millet Partisi iktidarı dışında her iktidar insanı ve milleti ninni söyleyerek uyutma iktidarıdır!
UZLAŞMANIN, ANLAŞMANIN, BİRLİĞİN, KARDEŞLİĞİN, İTTİFAKIN VE MİLLETLŞEMENİN ADRESİ; MİLLET PARTİSİ!
Millet Partisi birliğin, beraberliğin adresidir. İttifakın adresidir. Mutlu, güçlü, saygın, barışsever Türkiye’nin adresidir! Muhteşem Türkiye’nin adresidir!
Türkiye’nin birliği ve kardeşliği düşüncesinde olan bütün insanlarımıza, bütün dostlarımıza, bütün partilere, bütün partililere, topluluklara, kuruluşlara, işverene, esnafa, işçiye, köylüye, emekliye, ilim ehline, bürokratlara ve vatandaşlarımıza selam ve saygılarımızı iletiyoruz, kucağımızı açıyoruz, partimizi açıyoruz!..
‘TÜRK KÜLTÜR VE MEDENİYETİNİ GELECEĞİN MEDENİYET UFKUNDA BİR GÜNEŞ GİBİ PARLATACAĞIZ’
Millet Partisi, insanımız için, milletimizin birliği, Türkiye’nin egemenliği, devletimizin dirliği için var! Muhteşem tarihi geçmişimizin bütün doğrularını yaşatmak yanlışlarını ayıklamak için var! Türk kültür ve medeniyetini geleceğin medeniyet ufkunda bir güneş gibi parlatmak için var! 21 Asrı Türk Asrı yapmak için var! Muhteşem Türkiye için var!
Yaşasın Millet Partisi!
Yaşasın Büyük Türk Milleti!
Haydi hep beraber, tutuşalım el ele hedef; ‘Muhteşem Türkiye’”
Cuma Nacar
Genel BaşkanMillet Partisi birliğin, beraberliğin adresidir. İttifakın adresidir. Mutlu, güçlü, saygın, barışsever Türkiye’nin adresidir! Muhteşem Türkiye’nin adresidir!
Türkiye’nin birliği ve kardeşliği düşüncesinde olan bütün insanlarımıza, bütün dostlarımıza, bütün partilere, bütün partililere, topluluklara, kuruluşlara, işverene, esnafa, işçiye, köylüye, emekliye, ilim ehline, bürokratlara ve vatandaşlarımıza selam ve saygılarımızı iletiyoruz, kucağımızı açıyoruz, partimizi açıyoruz!..