SURİYE’DE AT İZİ İT İZİNE KARIŞIRKEN
TÜRKİYE’YE DÜŞEN ZOR GÖREV!


TÜRKİYE, BÖLGEDE BARIŞSEVER, EGEMEN, BAĞIMSIZ BİR POLİTİKA İZLEMEK ZORUNDADIR!


Türkiye, siyasi, jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik olarak dünyanın tam merkezindedir!
Türkiye merkezli Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu coğrafyası tarih boyunca emperyalist politikaların hedefinde olmuştur.


Son yüzyılda da, ‘Şark Meselesi’, ‘Sıcak Denizlere İnme’, ‘BOP’, ‘BİP’ gibi emperyalist projelerle bölgemizdeki milletler, kavimler ve aşiretler etnik milliyetçilik ve dini ayrılıklar tuzağı ateşi ile bölünüp yakılıyor. Tarihi “Böl, Parçala ve Yönet” projesi uygulanmaya devam ediyor.


SURİYE, EMPERYALİST PROJELERİN KURBANI OLDU!


Türkiye’yi yönetenlerin bir açıklaması olmasa da ABD yönetimi, Suriye’deki gelişmeler hakkında Türkiye iktidarı ile tam bir angajman içinde hareket ettiklerini açıklamıştır. Öte yandan İsrailli gazeteciler, HTŞ hareketinden kısa bir süre önce 16 Kasım’da, İsrail iç istihbaratı Şin Bet’in MİT Başkanı İbrahim Kalın ile görüştüğünü yazdı. Yine Batılı haber kaynakları HTŞ hareketinde, Türkiye’nin önemli bir rol üstlendiğinden bahsettiler.


Türkiye'yi taşeron devlet gibi yönetenler için belki bu bir övünç vesilesi olabilir. Ancak icazetli iktidarlar, liderler ve muhalefetlerle bölge ülkelerinin bağımsızlıkları da sömürge olmaktan kurtuluşları da mümkün değildir.
BOP hâlen yürürlüktedir. Nitekim BOP’un önemli ayaklarından biri olan Arap Baharı’ının Libya, Tunus, Mısır ve Irak’taki acıları sürüyor. Bölge paramparça edilerek, sömürgecilik kurumsallaştırılıyor.
Öyle görünüyor ki, Suriye’deki gelişmelerden de zaferle (!?) çıkan BOP ve BİP’in sahipleri ve onların taşere ettiği kukla yapılardır.


Gelişmelere bakılırsa, Suriye’nin dört parçaya bölünerek sömürgeleştirilmesi gündemdedir. Rusya, bölgedeki deniz ve hava üslerini muhafaza ediyor. İsrail, Golan bölgesindeki hâkim tepeleri ve su kaynaklarını ele geçirerek işgal ettiği topraklara yeni topraklar katmıştır. ABD’nin desteğini teyit ettiği ve sınırlarımızda teröristan kurmak hevesindeki PKK-YPG-SDG, taşıma nüfusunun bile 4-5 katı büyüklüğündeki bir oranda Suriye toprağına el koyarak Ortadoğu’da bir başka çıbanbaşı olma yolundadır.
ABD, İsrail ve Rusya, Suriye’de varlığını kalıcılaştırma yolundayken HTŞ ve Nusayrilerin ağzına da bir parmak bal çalmak görünüyor.
Suriye’de tüm bunlar olurken, Türkiye için kısa vadede, daha önce ABD ve Rusya ile mutabık kalınarak sınırımızda oluşturulan en az 30 km. derinliğe sahip ‘Güvenlik Koridoru’nu, bölgedeki Türkmenleri de içine alacak şekilde bir barış bölgesi haline getirmek artık tarihi bir görevdir!


TÜRKİYE, EMPERYALİST POLİTİKALARDAN UZAK, İCAZETSİZ;
MİLLÎ-EVRENSEL-BARIŞÇIL EGEMEN BİR POLİTİKA UYGULAYARAK
BÖLGE BARIŞINA REHBERLİK ETMELİDİR!


Baştan beri söylediğimiz üzere; uzun vadede ise bölge ülkelerinin bağımsızlıkları ve toprak bütünlüğü korunmalıdır. Türkiye’nin de dahil olduğu, bölgesel özgür paktlar oluşturulmalıdır. Suriye’nin, ‘insan hak ve hürriyetleri’ne saygılı demokratik, özgür ve bağımsız bir hukuk devlet olmasına rehberlik edilmelidir.
Türkiye bölgede barış kurucu görevini hatırlamalıdır. Küresel sömürgeci güçlerin ne dediğine bakmadan, Türk Milleti’nin ve bölge milletlerinin hak ve menfaatleri doğrultusunda; bölgedeki insanların, masum ve mazlumların güvenliğini garanti altına alacak, barış kurucu ve devam ettirici iradesini göstermelidir.
Anarşi, terör, işkence, zulüm, iç savaş veya savaş gibi zorunlu sebeplerle bölgeyi terketmiş herkesin geri dönmesini ve kendi vatanlarında ‘insan hak ve hürriyetleri’ şartlarında bir yaşam sürmesini sağlayacak hürriyet, emniyet ve barış ortamının sağlanması teminat altına alınmalıdır!


‘YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ!’


Türkiye, bölge milletleri, kavimleri, aşiretleri ve devletleri ile ilişkilerinde; ‘insan hak ve hürriyetleri’nin yaşanılır kılınması esas olmak kaydı ile, onların vatan, millet ve devlet bütünlüğüne saygılı olmalıdır.
Bölgede; ‘Yurtta barış, cihanda barış’ ilkesiyle, emperyalist politikaların dışlandığı; huzur, emniyet, zenginlik, mutluluk ve barışın hâkim olduğu bir iklimin kurulmasına rehberlik etmek Türkiye’nin görevidir!


TÜRKİYE TARİHİ GÖREVİ YAPABİLİR!


Türkiye, bunu yapabilecek maddi, manevi, tarihi, kültürel birikime ve diplomatik yetkinliğe sahiptir!
Nasıl mı?
At sahibine göre kişner; yürür, koşar, engelleri aşar veya sürçer, düşer veya düşürür!


ZALİM ESED DEVRİLDİ!
ADİL, DÜRÜST, EGEMEN BİR YÖNETİM İŞ BAŞINA GELEBİLECEK Mİ?


Diğer zalimler gibi, son olarak, kukla zalim Esad de devrildi gitti.
Zalim kukla bir yöneticinin/ yönetimin gitmesi yetmiyor! Ehliyetli, liyakatli, adil, dürüst, insanın ve halkın hizmetinde, dış güçlerden bağımsız egemen bir politika izleyecek bir yönetim gerek!
ALLAH ORTADOĞU MİLLETLERİNE YARDIM ETSİN
Allah Suriyelilere yardım etsin! Allah Ortadoğu milletlerine yardım etsin!
Allah, başarının şartlarını yerine getirene yardım eder. İnansın veya inanmasın!
500 yıldır başarı birkaç istisna dışında hep Batılıların yanında!


SURİYE’DE, MİLLÎ VE EGEMEN POLİTİKA UYGULAYACAK BİR YÖNETİM OLUŞTURULABİLİR Mİ?
YOKSA KUKLA BİR YÖNETİM Mİ?


Kukla bir yönetim olacaksa zalim Esad’den ne farkı olacak?
Duamız Suriye’de anarşisiz, terörsüz iç barışın, huzurun ve emniyetin sağlanması. İcazetsiz; millî ve egemen bir politika uygulayacak; ‘insan hak ve hürriyetleri’ne saygılı hukuk devleti temelinde çoğulcu demokratik bir yönetimin iş başına gelmesi!
Ortadoğu ne zaman sömürge olmaktan kurtulacak?
ALLAH, ORTADOĞU MİLLETLERİNİ UYANDIRSIN!
Allah, emperyalistlerin ve maşalarının, Suriye ve Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmesine fırsat vermesin!


Cuma NACAR
Genel Başkan